BİR YERDEN BAŞLAMAK LAZIM Bir yerden başlamak lazım; Uluç, evin arkasına artık bir şekil şemal vermelisin diyerek başladı. Resimde de gördüğünüz gibi gerçekten bir düzen vermeliydim.  ............................   Aslında uzun zamandan beri bahçemdeki evimin arkasına bir malzeme dolabı yapmayı çok istiyordum.  Gerekli zemin malzemelerini temin ettikten hemen sonra işe öncelikle zemini düzleme ve stabil bir konuma getirmek ile başladım. Buradaki en önemli şey toprak zemini düzlendikten hemen sonra üzerine yerleştireceğimiz bahçe taşlarının arasından yabanı otların çıkmaması için iyi bir izolasyon malzemesi ile toprağın üzerini örtmek. İkinci önemli detay ise Mıcır dediğimiz 4-8 mm kalınlığında küçük çakıl taşları ile bahçe taşlarına zemin hazırlamak.  Geriye resimlerde gördüğünüz gibi taşları hazırladığınız zemin üzerine su terazisi yardımı ile düzgün bir şekilde yerleştirmek olacaktır.   Burada bir diğer önemli detay zemin üzerinde yağmur suyu birikimini azaltmak için dışarıya doğru e

Kış nedeni ile her zaman fırsat bulamasam da hafta sonları elimden geldiğince spor yapmaya çalışıyorum.  Bu sabah İsviçredeki 12. yılıma doğru giderken Zürih gölünün müthiş manzarasında Alp dağlarına doğru temiz ve bahar kokan havayı, yolu sevgiden, aşktan, güzelliklerden geçen herkes için yani hepimiz için içime çektim.  Sporun sadece benden sağlığının yanısıra ruh sağlığınız içinde inanılmaz faydalarının olduğunu unutmayın.  Bunun yanısıra sabah uyuşuk uyuşuk yatakta bir sağa bir sola dönmenizdense doğanın size sunacağı süprizleri de es  geçmemiş oluyorsunuz. İsterseniz beni bu sabah tüm heybeti ile karşılayan kiraz ağacı ile sizlere yaşadıklarımı ve gördüklerimi anlatmaya başlıyayım. Çiçeklerini açmış; tüm ihtişamı ve güzelliği ile hoşgeldin dercesine  karışımda duruyordu. Esas bir de kendisinin baktığı Zürih gölü manzarasını bir görseniz; işte o zaman kendisinin neden bu kadar ihtişamlı olduğunu daha iyi anlarsınız. Ormanın iç bölümlerine girdiğimde bir de ne göreyim. Boynu bükük K

Dostoyevski sürgün yıllarında, hapishanedeki bir köpekle,  insan ilişkileri üzerine gözleme dayalı bir deney yapar.. Köpeği takibe alır ve yanından geçerken her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler... İlginç olan, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında otomatik olarak eğilerek tekme pozisyonu almasıdır... Köpeğin her yanından geçen mahkum otomotik olarak köpeği tekmeler... Dostoyevski de, bir gün köpeğin yanına yaklaşır ve başını okşamaya başlar... Köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra,  hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar... Önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek, o günden sonra nerede Dostoyevski’yi görse kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz..." Köpeğin tekme atanlardan kaçacağı yerde başını okşayan Dostoyevski’den kaçmasının bir piskolojik açıklaması vardır elbet! Kötülüğü hayat şartı kabul etmiş canlıların sevgiyi, kardeşliği, paylaşmayı görünce çok büyük şaşkınlık yaşamaları ve afallamalarıdır bu... Ruhu köleleştirilmiş bu kö

Franz Kafka  (3 Temmuz 1883 - 3 Haziran 1924) Almanca konuşan Bohemyali   roman ve hikâye yazarı.   Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka,  Berlin’de bir sokakta dolaşmaktadır. Ağlayan bir kız çocuğuna rastlar.  Çocuğun, parkta çok sevdiği oyuncak bir bebeği kaybettiği için ağladığını anlar.  Kafka, çocukla bebeği beraber parkta ararlar ama o gün bebeğin kaybolan izine rastlamazlar ve e rtesi gün aramaya karar verirler.  Ne de olsa Kafka’nın bu çok içine işlemiştir. Ertesi gün beraber tekrar ararlar, O kadar ararlar ki, sonunda bir banka oturup ümitsizce birbirlerine baktıktan sonra, Kafka kız çocuğuna, cebinden çıkardığı bir mektup verir.  Sevimli kıza der ki: “Bu mektubu sana bebek gönderdi” Tabi mektuba bakan sevimli kızın gözlerinin içi güler ve aynı zamanda şaşırır. Kafka kendinden emin şöyle bir banka sırtını yaslayıp, iki eli ceketini yakasında, parkın ağaçlarına bakarken  “Oku bakalım ne yazmış der”  Kız sevinç göz yaşları ve minnet bakışlarından sonra mektubu açar ve ok

  Ailemizin her türlü imkanına ve imtiyazına sahip olan "Pascha"nın bu sabah beni bile kıskandıran manzara keyfini sizlerle paylaşmak istedim. İnsanın kedi olası geliyor. Ama bir yandan da kendisine inanılmaz sinir oluyorum. Çünkü kendileri evin altını üstüne de getirse kimsenin sesi çıkmıyor. Evdeki herkes kendisine karşı sinirleri alınmış ve geniş bir toleransla aşk duymakta. Tamam bende sevgi duyuyorum. Fakat arkadaş evin bildiğiniz içine etti.

  PlayStation 5’in en büyük teknolojik yeniliklerinden biri olan DualSense’in tüm özellikleri PC platformunda da kullanılabiliyor.  PlayStation 5’te deneyimledikten sonra tüm PC oyuncularının sorduğu, “DualSense PC’de çalışır mı?” sorusunun yanıtı: Evet… Sony PlayStation 5’in en güçlü yönlerinden biri olan DualSense, gelişmiş dokunsal geri bildirim ve uyarlanabilir tetik tuşları ile oyunseverlere çok farklı bir deneyim sunuyor.  DualSense PC uyumluluğu da çok kolay bir şekilde sağlanıyor. Windows işletim sistemi yüklü bilgisayarlara USB aracılığıyla bağlanabilen DualSense kontrol cihazı ayrıca bluetooth üzerinden de hem mobil platformlarda hem de PC’ye kolayca kullanılabilir. Steam oyun platformu, DualSense’in PC’ye bluetooth üzerinden hızlı bağlantı kurmasını sağlıyor. Steam istemcisinin yüklenmesinin ardından; (bilgisayarınızda bluetooth yoksa bluetooth adaptörü aracılıyla) ekranın sağ alt köşesindeki sistem tepsisini açıp, Bluetooth simgesine çift tıkladıktan sonra sırasıyla, “B